Gaziantep Mutfağı,
Gaziantep 6 bin yıla yaklaşan bir geçmişe sahiptir. Geçirdiği evreler içinde 20 den fazla medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Mezopotamya'nın en batısında bulunup, Zeugma gibi bir kültür mirasına sahip bir bölgede bulunmaktadır. Bu medeniyetlerin bıraktığı izler, kültürel varlıklar olarak günümüze kadar gelen birçok yapıtlarla kendini göstermektedir.
Bu etkiler altında Gaziantep, yaşamın en önemli unsuru olan beslenme Kültür'ünde de genelin dışında farklı, kendine özgü özelliklere sahip bir mutfağı olan kent haline gelmiştir. Bu etkenleri Coğrafi konumu, iklimi, çevrede ve Gaziantep'te yaşayan medeniyetlerin dışında İpek Yolu üzerinde bulunması en önemlisidir. 13. cü asırda Osmanlı ile başlayarak Türk egemenliğine geçen bu kent, var olan kültüre kendi kültürünü de katarak 400 e yakın yemek ve tatlıdan oluşan bir mutfağa sahip konuma gelmiştir.
İstiklal harbi esnasında yaşanan kıtlık ve buna bağlı olarak oluşan açlık, ele geçen her şeyi yemekte kullanmak , bu esnada var olan yemek kültürünün büyümesine sebep olmuştur. Bu da farklı özellikler içeren bir mutfak olmasına neden olmuştur. Çünkü Gaziantep mutfağı sebzeyi, meyveyi, süt ürünlerini, eti ve birçok baharatı aynı tencerede buluşturarak sosu içinde olan yemekler yapar. Aynı şekilde kebaplarda meyveyi, yoğurtla eti ve sebzeyi, Yörede yetişen otlarla bakliyatların buluşması sonucu yapılan çorba ve benzeri yemekler lezzet bakımından sıra dışı özellikler içerir.
Gaziantep'te yemek normal beslenmenin dışında ayrı bir yere sahiptir. Mevsimlere ve özel Günler'de yapılan yemekler ve tatlılar, sosyal Kültür'ün zaman içinde oluşturduğu etkenleri en güzel şekilde taşır.
Halen var olan yemek kültürüne değişen koşullara bağlı olarak yenileri ilave edilmeye devam etmektedir. Elbette eski Kültür'ün yarattığı yemekler kendini korurken, bunlara gönül verenlerin yarattığı yeni yemekler bu Kültür'ün sürekliliğini yeni Yaratılanlarla devam ettirmektedir.
İşte bu nedenle Dünya'da şehrinin ismiyle anılan tek mutfak Gaziantep mutfağıdır.
Dt. Mehmet Ragıp Güzelbey